Dantel,dantel modelleri,dantel örneği,dantel örnekleri,dantel oya,dantel işleri

5 Mart 2010 Cuma


Anadolu toprakları ve bitki örtüsü-2
Değerli okuyucu, 28 Ekim 2008 tarihli yazımda yüzlerce çeşit doğal tohumlarımızın nasıl kaybolup gittiğini ve yerlerini ebter (kısır) tohumlara terk ettiğini ve de bunun sonuçlarının insan ve hayvan sağlığını nasıl olumsuz etkilediğini anlatmaya çalıştım. Sadece bununla da kalmayıp toprağı ve çevre bitkileri de değiştirdiğini vurgulamış, hastalıklardaki artışın birinci sıradaki sebebini kısır (ebter) ve transgen tohumlara bağlamıştım.Anadolu toprakları bölge bölge marka ürünlere sahipti. Çengelköy salatalığı, Diyarbakır karpuzu, Heybeli kavunu, Çukurova’nın yafa portakalı, Kızıllı zeytini, İspir fasulyesi, sırık domatesi, yamula patlıcanı, Çankırı eriği, Karakılçık buğdayı gibi ve daha yüzlerce doğal tohum ve ürünleri kaybolup gitti. Artık pazar yerlerinde onları bulamıyoruz. Yüzlerce yıllık geleneksel tarımın ortadan kalkmasıyla Anadolu’nun muhteşem doğal tohumları da yok oldu. Yok olan bu tohumlar bizim kültürümüzdü.
Beslenme bir kültürdür
Sağlıklı veya dengeli beslenmeden bahsediliyor. Ancak sağlıklı besin varsa sağlıklı beslenmeden bahsedilebilir. Kaldı ki, sağlıklı beslenmenin temelini “beslenme kültürü” oluşturur. Ülkemizde beslenme kültürü son onbeş yıl içerisinde hızla değişti. Japonların, İtalyanların, Çinlilerin, İskandinavların değişmeyen beslenme kültürleri vardır. Çin, Japon veya İtalyan mutfağını bilmeyenimiz yoktur. Peki, bizim zengin mutfağımıza ne oldu? Sokak aralarında sıkışıp kaldı, lokantalarımız da birer birer yok oldular. Yerini, caddelerde döner kesen, kebabı ekmek arası yapanlar aldı. Birer adım ötelerinde de baklavacılar, cezeryeciler veya lokumcular. Osmanlı’nın zengin mutfağını, büyüklerimizden dinler olduk ve bu zengin milli beslenme kültürümüzü de tarihe gömdük.
Neyi arıyoruz?
Son birkaç yıldan beri organik tarım modası başladı. İnsanlarımız, organik tarım ürünlerinin satıldığı pazar yerlerini arıyor. Nedir organik tarım? Sentetik gübre, hormon ve zirai ilaç kullanılmadan üretilen sebze, meyve, tahıl veya bakliyattır deniyor. Bu doğrudur. Ancak, organik tarımda kullanılan tohum da kısır (ebter) tohumdur.
Beslenme kültürünü değiştiren insan erken hastalanır
İnsan, doğanın bir parçasıdır. Yaşadığı bölgenin ürünleriyle (sebzesi, meyvesi, tahılı, bakliyatı, yağı ve eti) beslenir. Bu besinler onun beslenme kültürünü oluşturur. Bu beslenme şekli, çocukluğundan gelişimini tamamladığı döneme kadar metabolizmasının çalışma düzeni üzerinde etkin rol oynar. Yani, temeli bu kültüre bağlı olarak atılır ve inşa edilir. Beslenme kültüründeki sapmalar veya radikal değişiklikler, metabolizmanın farklı çalışmasına neden olabileceğinden rahatsızlıkların erken yaşlarda ortaya çıkmasında etkili rol oynayabilecektir. Mecbur kalmadıkça beslenme kültürünüzü değiştirmeyiniz.
Kültür, bir milletin tarih önündeki sağlam duruşudur
Tarihi Safranbolu evleri. Şimdilerde yaşamadığımız ve yaşatmadığımız bir kültür. Son yirmi yıl içerisinde o kadar değişik kültürümüzü tarihe gömdük ki... Tarihiyle övünmeyi seven bir milletiz. Japonya’da hangi eve girerseniz giriniz, her santimetre karesi Japon kültürüdür. Mutfağından salonuna banyosuna kadar. Ne yayla, ne otacı, ne hamam, ne halıcılık, ne de beslenme kültürümüz kaldı. O muhteşem Türk Sanat Müziği kültürümüzü bile nostalji yaptık. Zaman zaman sesi güzel olan birileri çıkıp yirmi-otuz yıl öncesinin parçalarından bir nostalji kaseti çıkarıyor. Duygulanmakla kalıyoruz. Yaşamıyor ve yaşatmıyoruz.
Ülkemizin marka bitkileri
Bir sonraki yazımda Anadolu topraklarına özgü, tıbbi aromatik bitkilerimizi, sebze, meyve, bakliyat ve tahılımızı ayrı ayrı tanıtmaya başlayacağım. Her birinin kür olarak kullanıldığında insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini ve hastalıklara karşı önleyici, koruyucu ve yardımcı tedavi gücünü öğreneceksiniz.
Prof.Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu.Bitkilerle gelen sağlık

0 Yorum yapıldı

Yorumunuzu bırakın